Kavram Açıklama
afiş  Bir şeyi duyurmak, tanıtmak için hazırlanan çoğu resimli duvar ilanı.
akademik  Bilimsel niteliği olan.
akım  Sanatta, siyasette veya düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz.
albüm  Herhangi bir konuyla ilgili kısa açıklamalar verilerek resimler basılmış olan kitap.
alegori  Bir kavram ya da düşüncenin figüratif semboller hâline getirilmesi.
algılamak  Bir olayı veya bir nesnenin varlığını duyum yoluyla yalın bir biçimde bilinç alanına almak, idrak etmek.
analiz  Bir bütünü ögelerine ayırma işi, çözümleme, tahlil etme.
anatomi  Beden yapısı, gövde yapısı.
anıt  Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide.
anlatım  Düşünceleri, duyguları ve anlamları görsel sanatların iletişimsel olanakları yolu ile açığa çıkarma işlemi.
antik  İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıklarıyla ilgili olan.
arkaik  Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinden kalan.
arkeoloji  Tarih öncesi ve eski çağlardan kalma eserleri tarih ve sanat bakımından inceleyen bilim, kazı bilimi.
armoni  Uyum, ahenk. Bütünü meydana getiren ilgili öğelerin/parçaların kendi aralarındaki iletişimi.
belgesel  Belge niteliği taşıyan, dokümanter.
betimleme  Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma, tasvir.
beyin fırtınası  Yeni fikirler oluşturmak üzere, düşüncelere engel koymaksızın, önceden belirlenmiş kurallar dahilinde yapılan fikir yaratma yöntemi.
bezeme  Herhangi bir yüzeyi motifle süsleme, tezyin, süs.
biçim  Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form.
biyografi  Öz geçmiş.
bizon  Amerika’da yaşayan bir cins hörgüçlü yaban öküzü.
büst  Heykelcilikte başı, göğsü, bazen de omuzları içine alan sanat ürünü.
cülus  Hükümdarlık tahtına çıkma, tahta oturma.
çintemani  Özellikle kumaşlara ve çinilere uygulanmış, ikisi altta biri üstte iç içe geçmiş halkalar ve şimşeği ifade eden iki yatık kıvılcımdan meydana gelen süsleme motifi.
çözümleme  Bir şeyi soyutlama veya parçalara ayırma süreci.
dadacılık  Savaşa ve toplumsal düzensizliğe karşı başkaldırmadan doğan bir sanat akımı, dadaizm.
deformasyon  Biçimi bozulma, biçimsizleşme.
değerlendirme  Değerlendirmek işi, kıymetlendirme.
dekoratif  Dekor olarak kullanılan, süslemeye yarayan, süsleyici, tezyini.
denge  Bir sanat eserini oluşturan ögelerin, bütün içinde kompozisyon düzenini bozmayacak biçimde dağılışı.
detay  Ayrıntı.
devinim  Hareket.
diyagonal  Köşegen.
ekol  Aynı üslup kapsamında değerlendirildikleri hâlde, bir bölgeye, kente ya da topluluğa özgü bazı ayırıcı özellikler gösteren, benzer eğilimde çalışan sanatçı grubu.
engizisyon  Orta Çağ’da, Katoliklerde katı din inançlarına karşı gelenleri cezalandırmak için kurulan kilise mahkemelerinin adı.
enteriyör  Resim sanatında ev içinin resmedilmesi.
eser  Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt.
estetik  Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu.
felsefe  Bir bilimin veya bilgi alanının temelini oluşturan ilkeler bütünü, dünya görüşü, bir konuda soyut düşünüş.
figür  Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi.
figüratif sanat  Resim ve heykel sanatlarında, yalnızca gerçek varlık ve nesnelere gönderme yapan betileri kullanan sanat anlayışı. Soyut ya da nonfigüratif sanata karşıt bir yönelimdir.
fon  Resim, fotoğraf veya çeşitli plastik ögelerden oluşan dekor, görüntü.
form  Bir nesnenin şekli, biçim.
fresk  Yaş sıva üzerine suda çözülmüş boya pigmentleri kullanarak yapılan duvar resim tekniği.
frontal duruş  Eski Mısır ve Arkaik Yunan heykellerinde, ağırlığın iki ayağa eşit olarak yüklendiği ve figürün cepheden ele alındığı heykel tipi.
galeri  Sanat eserlerinin sergilendiği mekân.
geometri  Nokta, çizgi, açı, yüzey ve cisimlerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı.
görsel sanatlar  Ressamlık, oymacılık, heykelcilik, mimarlık vb. sanatlar, plastik sanatlar.
görsel yaklaşım  Nesneleri doğru olarak görmeyi hedefleyen sanatsal yaklaşım.
gösterge  Bir şeyi belirtmeye yarayan şey, belirti, im, işaret. Bir durumla ilgili çeşitli aşamaları gösteren liste. Bir gelişimi gösteren nicelikler veya değerler arasındaki ilişki, endeks. Anlamla biçimin, gösterenle gösterilenin kaynaşmasından oluşan dil birimi, belirtke.
gravür  Ağaç, taş veya metal bir levhanın oyularak işlenmesi ve bunun bir yüzeye basılması tekniği.
güzel  Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı.
hacim  Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk, oylum.
havari  Hz. İsa’nın öğüt ve inançlarını yayma işiyle görevlendirdiği on iki yardımcısından her biri.
heykel  Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu.
hiyeroglif  Resim yazı.
hümanist  İnsancıl.
ışık-gölge  Varlıklar üzerindeki aydınlık, karanlık ve yarım aydınlık etkileri düzenleyen resim tekniği.
içerik  Sözlü veya yazılı anlatımda verilmek istenen öz, düşünce, duygu ve imgelerin bütünü.
idol  Çok tanrılı dinlerde tapınılacak nesne.
ikon  Ortodokslarda İsa, Meryem veya ermişlerin tahta üzerine mumlu ve yumurtalı boyalarla yapılmış dinî içerikli resimleri.
ikonografi  Dinsel içerikli sanat eserlerinde betimlenen dinsel olay ya da kişiyle ilgili biçimleri inceleyen disiplin alanı.
ilham  Esin. Bir sanatçının aldığı izlenimlerle zihninde oluşan görüş ve duyuş.
ilkel  İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, primitif.
illüstrasyon  Tanıtım amacıyla yapılan resim veya grafik. Resim tekniği kullanılarak yapılan görsel tasvir. Resimleme.
illüzyon  Yanılsama.
imge  Hayal. İnsan bilincine duyumlar yoluyla gelen nesnelerin yansıması. Duyularla alınan bir uyaran söz konusu olmaksızın bilinçte (şuur) beliren nesne ve olaylar.
inkılap  Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik, iyileştirme, devrim, reform.
irdelemek  Bir konunun incelenmesi ve eleştirilmesi gereken bütün yönlerini birer birer incelemek, araştırmak ve tetkik etme.
janr resmi  Günlük yaşantıyı ve ev yaşantısını betimleyen çalışma.
kabartma  Rölyef. Bir biçimin veya bir süslemenin düz yüzey üzerindeki çıkıntısı. Kil, alçı, taş vb. işlenebilir gereçleri girintili çıkıntılı yüzeyler durumunda biçimlendirerek yapılan eser.
kaligrafi  Güzel yazı sanatı.
karnaval  Hıristiyanların belli dönemlerde renkli, komik ve şaşırtıcı kılıklara girerek yaptıkları şenlik ve eğlence dönemi.
kavram  Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, konsept, nosyon.
kavramsal sanat  Kavram veya düşüncenin yaratımında, oluşumunda kullanılan malzeme ve teknikten daha önemli olduğu bir sanatsal etkinlik.
klasik  Üzerinde çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser veya sanatçı.
kolaj  Kesme-yapıştırma tekniği.
kolossal düzen  Rönesans mimarisinden başlayarak görülen ve iki kat boyunca yükselen gömme sütunlardan oluşan mimari cephe düzeni.
kompozisyon  Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi. Bir sanat yapıtında öğelerin düzenlenmesi.
konstrüksiyon  Bir yapıda taşıyıcı nitelikte olan, yapıyı oluşturan ögeler bütünü. kontrast
kontur  Resimde nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi.
kuş bakışı  Yüksek bir yerden aşağıya doğru, bütün genişliği içine alacak biçimde bakış.
kült  Tapma, tapınma. Din. Dini tören, ibadet, ayin.
kültür  Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin.
leke  Resim sanatında yüzeyin homojen biçimde renk kullanılarak örtülmüş parçası, iz.
lirik  Coşkun, ilhamla dolu.
lonca  Belli bir iş kolunda usta, kalfa ve çırakları içine alan dernek.
malzeme  Gereç.
manierizm  Özentili sanat, uyanış çağı ile Barok arasındaki yapmacıkçılık.
mastaba  Eski Mısır mimarisinde kesik piramit biçimli bir mezar yapısı.
materyal  Yazılı, sözlü, görüntülü, kaydedilmiş her türlü belge. Gereç.
mavna  Gemilere ve yakın kıyılara yük taşıyan, güvertesiz büyük tekne.
mekân  Yer, bulunulan yer.
mesih  Hz. İsa’ya verilen adlardan biri.
minyatür  Çoğunlukla eski el yazma kitaplarda bulunan küçük, renkli resim sanatı tekniği.
mitoloji  Bir ulusa, bir dine, özellikle Yunan, Latin uygarlığına ait mitlerin, efsanelerin bütünü.
modle  Resimde gölgeleri, gölgelemeyi ve ışıklı noktaları kullanarak biçimlerin gerçek oldukları ve hacme sahip oldukları yanılsamasını sağlama tekniği.
motif  Yan yana gelerek bir bezeme işini oluşturan ve kendi başlarına birer birlik olan ögelerden her biri.
mozaik  Mimari yapıların yer, duvar ve kubbelerine, sıva yaşken küp şeklinde küçük renkli cam ya da taş parçalarının, bir yüzleri dışarıda kalacak şekilde, yan yana gömülerek yapılan resim tekniği.
natürmort  Çiçek, meyve, gibi doğal ve hareketsiz varlıkları betimleyen resimsel yapıt. Ölü doğa.
nekropol  Toplu mezar. Arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölgeye verilen isim.
nonfigüratif sanat  Resim ve heykelde, gerçek varlık ve nesnelere gönderme yapan betileri kullanmayan sanat anlayışı.
 Resim ve heykelde çıplak insan betimlemesi.
obelisk  Dikili taş.
obje  Nesne.
op-art  Renk, çizgi vb. ögelerle göz yanılsamaları yaratma amacı güden sanat akımı.
optik  Görsel etki.
oryantalist  Doğu kültürleri üzerine uzman olan.
otantik  Gerçek olan, gerçeğe veya aslına dayanan. Orijinal.
oto-portre  Sanatçının kendi yüzünü yorumlaması, resimlemesi.
ölçme  Yapılan araştırmaların sonuçlarının sembollerle ya da rakamlarla gösterilmesi. ölçüm
ölçümleme  Sanat eğitiminde, kriterlere dayalı olarak yapılan ve belirlenen puan veya harf sistemi ile değer biçme veya derecelendirme.
öykü  Ayrıntılarıyla anlatılan olay.
özgün  Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal.
panayır  Belli zamanlarda ve genellikle küçük yerleşim birimlerinde kurulan, sergi niteliğini de taşıyan büyük pazar.
pasaj  Resimde renklerin birbirlerine olan geçişleri. papirüs
pentür  Boya resim sanatı.
performans  Başarım.
perspektif  Varlıkları, resmin iki boyutlu ortamında, üç boyut hissi (derinlik) vermek için, belli kurallara bağlı kalarak çizme, gösterme.
peyzaj  Doğadan yapılan manzara resimleri. Bir yerin doğal görünüşü.
piramit  Eski Mısır’da anıtsal mezar yapısı. piramidal kompozisyon
plastik sanatlar  Resim, heykel ve mimarlık sanatları.
portre  Resim sanatında genel olarak bir insan figürünün sadece omuzlardan itibaren yüzünün konu aldığı resimler.
primitif sanat  İlkel sanat. MS 1500 yılından önce yaşamış ressamların çoğunlukla arkaik tarzda yapılmış resimlerine verilen ad. Sanatta, kendini eğitmiş veya resimlerinde sade bir üslup kullanan sanatçıların çalışmaları.
profil  Yandan görünüş. İnsanın yüzünün yandan görünüşü. Bir kişi veya eşya için ayırt edici özelliklerin bütünü.
proje  Uzun vadeli öğretim programı ünitelerinden oluşan, sürece ve sonuca ilişkin öğrencinin düşüncelerini, algısal ayrımsamalarını, çözümlemelerini kapsayan, bazen bireysel, bazen de grup olarak uygulamayı gerektiren çalışma türü.
renk  Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum.
resim  Yüzey üzerinde oluşturulan her türlü iki boyutlu kompozisyon.
ritim  Bir kompozisyonda farklı unsurların sıra ile ve belirli aralıklarla birbirini izlemeleri.
rölyef  Kabartma.
röprodüksiyon  Bir sanat eserinin aslını bozmadan yapılan taklidi, çoğaltımı.
sanat  Bir duygunun, tasarının ve güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık.
sanat eseri  Yaratıcılık ve ustalık sonucu ortaya çıkan üstün ve değerli eser.
sanat felsefesi  Sanatın niteliğini irdeleyen düşün dalı.
sanatçı  Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kişi.
sanatkâr  Bir iş ustalıkla yapan.
sanatsal  Sanata ilişkin, sanatla ilgili.
sanatsal anlatım  Sanat terimleriyle algı, beceri, düşünce ve duyguların sunumu.
sanatsal düzenleme  Çizgi, biçim, doku, renk, değer ve mekan gibi görsel sanatlar ögeleriyle bütünlük, denge, ritim, tekrar, oran, vurgu vb. görsel sanatlarda temeli oluşturan düzenleme ilkeleri.
sfenks  İnsan başlı, aslan vücutlu heykellere verilen ad.
sfumato tekniği  Resim ya da çizimde, renk ve tonlar arasında yumuşak geçişleri sağlayan gölgeleme yöntemi.
siluet  Gölge, karaltı.
simetri  Bir eksene göre iki yanda, aynı mesafede karşılıklı olarak yer alma.
simge  Sembol.
skolastik  İnanç ve bilgiyi kiliseyle birleştirmeye çalışan Orta Çağ felsefesi.
slayt  Saydam bir yüzey üzerine alınmış projeksiyonda kullanılmaya özgü pozitif görüntü, diyapozitif.
somut  Nesnel olarak varlığı algılanabilen.
soyut  Somut olmayan.
soyut resim  Doğadaki varlıkların gerçek görünümlerini amaçlamayan, daha çok çizgi, renk-leke ilişkileri üzerine kurulan bir anlayışla gerçekleştirilen yapıtlar.
soyutlaştırma  Yüzey ya da hacim sanatlarında gerçek figür, şekil ve kompozisyonların tanınamayacak derecede yalınlaştırılması.
spontane  Sanatçının, önceden tasarlamadan kendi içinden geldiği gibi dış etki olmaksızın gerçekleştirdiği çalışmalar.
stil  Görsel biçimde sunulan düşünce ve duyguların karakteristik bir tarzı. Üslup.
stilize  Bir şekli, özelliği bozulmadan sadeleştirmek veya belli bir tarz hâline getirmek, dekoratif bir görünüm kazandırma.
strüktür  Bir nesneyi ya da yapıyı ayakta tutan taşıyıcı sistem. İç yapı.
süreç  Düşüncenin gerece aktarımı ve sanat yapma yolu.
süreç dosyası  İçinde planlar, tasarımlar, eskizler, notlar, işlenen sanat eğitimi ile ilgili bir sorunun çözülmüş örnekleri; son ürün, süreç ile ilgili düşünceler ve ürün ile ilgili değerlendirmelerin bulunduğu dosya.
şekil  Biçim. Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim.
şema  Basit çizilmiş simge.
şövale  Resim sehpası.
tablo  Tuval, ahşap levha, karton vb. üzerine yapılmış taşınabilir boyuttaki resim.
tapınak  İçinde ibadet edilen, tapınılan yapı, mabet, ibadethane.
tarz  Bir kimse için özel anlatım biçimi, güzel sanatlarda üslup, stil.
tasarım  Dizayn. İşlevi olan objelerin tasarlanmış, uygulanabilir biçimleri.
taslak  Bir resim ya da heykelin önceden hazırlanan şekli.
tekstür  Resimde doku. Dış yapı.
tema  Resim ve heykelde esas konu, ana fikir.
tezyinat  Osmanlıcada hem bezeme, hem de süsleme kavramları karşılığında kullanılan sözcük.
tıpkıbasım  Sanat değeri taşıyan eserlerin kopya yöntemiyle çoğaltılması.
ton  Renklerin, boyalı yüzeylerin koyu-açık görünümü.
topografya  Bir kara parçasının doğal engebe ve özelliklerini kâğıt üzerinde çizgilerle gösterme işi.
tors  Bir figürün gövde heykeli. Kollar, bacaklar ve baş dışında kalan insan gövdesinin heykeli.
transparan  Saydam olan.
tuval  Üzerine resim yapılan yüzey.
üç boyutlu  Boyu, eni, derinliği veya yüksekliği olan, plastik.
ürün  Sanat adına yapılan bir nesne.
üslup  Bir sanat yapıtının ya da yapıtlar grubunun, bir devrin, bir bölgenin veya bir ekolün ifade bakımından özellikleri. Bir sanatçının kendine özgü biçimlendirme ve tasarım anlayışı.
valör  Renk değerleri. Bir tonun göreceli şiddeti veya bir tona ait kuvvet. Bir tondaki ışık ve gölgelerin derecesinin getirdiği fark.
vurgu  İzleyicilerin dikkatini çekmede etkin olan sanatsal faaliyetler içinde bir alan.
yalın  Karmaşık olmayan, katkısız, sade.
yanılsama  Yanlış algılama ve duyu yanılması.
yaratma  Kişinin eski bilgi ve yaşantılarına dayanarak yeni nesne ve düşünceler ortaya koyma. Kişinin bir tür sentez yapma yetisi. Teknik, malzeme, işlem, öge ve çözümlemeler kullanarak görsel sanat eserleri üretmek; eşsiz, karmaşık, ayrıntılı düşüncelerin esnek ve akıcı üretimi.
yazma  Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap.
yontu  Heykel.
yoz  Bozulmuş, aslından uzaklaşmış, güzel olmayan.
yüzey  Bir nesneyi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm.
ziggurat  Sümerler tarafından basamaklı piramit biçiminde, yukarı doğru gittikçe daralan tapınak mimarisi.