Kavram Açıklama
Âkıl-bâliğ  Aklî melekesi yerinde, ergenlik çağına ulaşmış olan kimse.
Amelî farz  İnkârı küfre götürmeyen, yapılması zorunlu olan dinî görev; vacip.
Amel-i kesîr  Çok amel, namaz kılarken namazı bozacak kadar namaz harici bir şeyle meşgul olmak.
Bülûğa ermek  Ergenlik çağına ulaşmak.
Celse  Oturum, oturmak; namazda iki secde arasındaki kısa süreli oturuş.
Cem‘  Toplamak, bir araya getirmek; öğle ile ikindi, akşam ile yatsı namazlarını birleştirerek kılmak.
Cem‘-i takdîm  Öne alarak birleştirmek; öğle ile ikindi namazlarını birleştirerek öğle vaktinde; akşam ile yatsı namazlarını akşam vaktinde birleştirerek kılmak.
Cem‘-i te’hîr  Erteleyerek birleştirmek; öğle ile ikindi namazlarını birleştirerek ikindi vaktinde; akşam ile yatsı namazlarını yatsı vaktinde birleştirerek kılmak.
Cemaat  İnsan topluluğu, toplu hâlde namaz kılan kimseler.
Cenâbet / cünüplük  Gusül / boy abdesti gerektiren manevî kirlilik hâli. 
Duha namazı  Kuşluk namazı.
Eda  İbadeti vaktinde yerine getirmek.
Ef‘âl-i mükellefîn  Dinî yönden sorumlu olan kişilerin fiilleri; farz, vacip, sünnet, müstehap, mubah, haram, mekruh, müfsit kategorilerinden birine giren eylem.
Evvâbin namazı  Akşam namazından sonra iki rekât veya daha fazla kılınan nafile namaz.
Farz  Kesin bir delille yapılması istenen dinî görev. Beş vakit namaz gibi.
Farz-ı ayn  Mükellef olan her müslümanın bizzat yerine getirmesi gereken farz. Oruç tutmak gibi.
Farz-ı kifâye  Mükellef müslümanlardan bir kısmının yerine getirilmesi ile diğerlerinden düşen farz. Cenaze namazı gibi.
Fâsit  Başlandıktan sonra herhangi bir şekilde bozulan ibadet.
Fecir  Tan yeri ağarması.
Fecr-i kâzib  Gerçek olmayan fecir; gecenin sonunda doğu ufkunda dikine oluşan ve kısa sürede kaybolan aydınlık. 
Fecr-i sâdık  Gerçek fecir; gecenin sonunda doğu ufkunda genişlemesine oluşan aydınlık. 
Fıtrat  Yaratılış.
Fitne  Sınama, imtihan vesilesi.
Gasil  Yıkamak.
Gayr-i müekked sünnet  Peygamberimizin sürekli kılmadığı sünnet namazlar. İkindi ve yatsı namazlarının ilk sünnetleri.
Gıybet  Kovuculuk etmek, bir kimse hakkında duyduğunda hoşlanmayacağı sözleri söylemek.
Gusül  Boy abdesti.
Hâcet namazı  Allah’tan bir ihtiyacın giderilmesi isteneceğinde kılınan namaz.
Hades  Manevî kirlilik, abdestsizlik hâli. 
Hamd  Övgü.
Haram  Kesin bir delille yapılmaması istenen fiil. İçki içmek, kumar oynamak gibi.
Hayız  Kadınlara özgü özel hâl, regl. 
Hurûc-i bi sun’ıhî  Namazdan kişinin kendi irade ve fiili ile ayrılması.
Husûf namazı  Ay tutulmasından sonra kişinin kendi evinde tek başına kıldığı nafile bir namazdır.
Huşû  Derin saygı.
Hutbe  Söylev, hitabet, Cuma ve bayram namazlarında hatibin minberde yaptığı dinî içerikli konuşma.
Hükmî temizlik  Abdest almak ve gusletmek suretiyle sağlanan manevî temizlik.
İcmâ  Birleşmek, görüş birliği etmek; dinî bir konuda İslâm bilginlerinin görüş birliğine varmaları.
İftitah tekbiri  Namaza başlama tekbiri. 
İhtilâm  Rüyada cünüp olmak.
Îmâ  İşaret, engelli olan kimsenin işaret yoluyla namaz kılması.
İmâmet  İmamlık yapmak.
İstibrâ  Özellikle erkeklerin küçük abdest bozduktan sonra, idrar yolunda kalabilecek idrar damla ve sızıntılarının tamamen kesilmesi için bir süre bekleme ve daha sonra bu sızıntıların temizlenmesi.
İstiğfar  Allah’tan bağış, af dileme.
İstihâre  Hayırlı olanı dilemek.
İstihâze  Allah’a sığınmak, “eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’rracîm” demek.
İstikbâl-i kıble  Namaz için kıbleye yönelmek.
İstincâ  Abdest bozduktan sonra necasetin izalesi, taharet.
İstinşak  Burna su çekmek.
İstivâ  Güneşin gökyüzünde tepe noktasına gelmesi.
İşrak namazı  Güneşin doğmasından yaklaşık 45-50 dakika geçmesinden, zeval vaktine kadar olan süre içinde kılınan nafile namaz, Kuşluk namazı.
Ka‘de-i âhire  Namazda son oturuş.
Ka‘de-i ûlâ  Namazda ilk oturuş.
Kâmet  Farz namazlardan önce erkeklerin “Allâhü ekber Allâhü ekber” diye başlayarak okudukları özel sözler. 
Kavme  Namazda rükûdan doğrulduktan sonra secdeye gitmeden önce kısa süre beklemek.
Kazâ  Bir ibadetin vaktinden sonra yerine getirilmesi.
Kıble  Müslümanların namazda yönelmiş oldukları yön, Kâbe.
Kıraat  Namazda Kur’ân okumak.
Kıyam  Namazda ayakta durmak.
Kirâmen kâtibîn  İnsanların amellerini kaydeden melekler.
Kunut  İtaat etmek, vitir namazının üçüncü rekâtında zamm-ı sûreden sonra tekbir alıp elleri bağlayarak “Allâhümme innâ neste’înüke” ve “Allâhümme iyyâke na’büdü” dualarını okumak. 
Küsûf namazı  Güneş tutulduğunda cemaatle kılınan iki rekâtlık namaz.
Lâhik  Namaza imam ile başladığı hâlde, dalgınlık, cemaatin çok sıkışık olması veya abdestin bozulması gibi bir sebeple namazın tamamını ya da bir kısmını imamla beraber kılamayan kimse.
Mahfil  Camilerde etrafı parmaklıkla çevrili, yahut yerden yüksek yapılmış olan yerlere verilen isim.
Mazmaza  Ağzı su ile çalkalamak.
Mekruh  Kesin olmayan bir delille yapılmaması istenen şey.
Mesbûk  Namaza imamla başlayamadığı için namazın en az bir rekâtını imamla birlikte kılamayan kimse.
Mescid  Secde edilen yer, cami ile eş anlamlı, daha ziyade küçük camilere verilen ad.
Mesh  Mestin veya bir sargının üzerine ıslak elle dokunmak, sıvazlamak.
Mest  Ayakları topuklarla birlikte örten ayakkabı cinsinden sağlam giyecek.
Meyyit  Ölü.
Mihrap  Camide cemaatle namaz kılarken imamın durduğu kıble cihetindeki özel yer.
Minber  Cuma ve bayram namazlarında imamın hutbe okuması için yapılan basamaklı özel yer.
Mîrac  Yükselme, Peygamberimiz miladî 620 yılında Mekke’den Kudüs’e götürüldükten sonra (isrâ) oradan semaya yükseltilmesi.
Mubah  Dinî bakımdan yapılması ya da yapılmaması serbest olan fiil.
Muhtazar  Ölmek üzere olan kimse.
Mukim  Yolcu olmayan, yerleşik kimse.
Müdrik  Namazın bütün rekâtlarını imamla birlikte kılan, yani ilk rekâttan itibaren namazın sonuna kadar imamın arkasında bulunan kimse.
Müekked sünnet  Peygamberimiz farz ve vacipler dışında çok sık olarak kıldığı nafile namazlar.
Müezzin  Ezan okuyan kimse.
Müfsid  Başlanmış bir ibadeti bozan, söz, fiil ve davranış.
Münafık  İkiyüzlü, inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen kimse.
Müstehap  Farz ve vacibin dışında yapılması sevap olan fiiller. 
Müşrik  Allah’a ortak koşan kimse.
Nâfile  Farz ve vaciplerin dışında yapılan ibadetler.
Necâset  Maddî pislik.
Nifas  Loğusalık hâli.
Regaib sünnetler  Revatip sünnetler dışında kılınan nafile namazlar.
Rekât  Namazı oluşturan, secdelerle birbirinden ayrılan ana bölümlerden her biri.
Revâtip sünnetler  Farz namazların öncesinde ve sonrasında bu namazlara bağlı olarak kılınan nafile namazlar.
Ruhsat  Meşakkat, zaruret, ihtiyaç gibi özürler göz önünde bulundurularak, yalnız bu geçici durumla sınırlı bulunan hafifletilmiş ve geçici hüküm. Mesela, namazlarda ayakta durmaya güç yetiremeyenin oturduğu yerde namaz kılmasına izin verilmesi bir ruhsattır.
Rükû  Namazı oluşturan, ana bölümlerden her biri.
Rükün  Namazın içindeki farzlardan her biri.
Sahib-i tertip  Altı vakit veya daha fazla namazı kazaya kalmamış kimse.
Sahih  Sağlam, sağlıklı, doğru, geçerli.
Sâlih Amel  İyi ve yararlı iş, İslâm’a ve akl-ı selime uygun olan her tür güzel iş.
Secde  Namazın içindeki farzlardan biri; namazın, iki el, iki diz, iki ayak, alın ve burnun yere konulması ile ifa edilen rüknü.
Seferî  Dînen yolcu sayılan kimse.
Sehiv secdesi  Yanılma secdesi; namazın vaciplerinden birinin terki veya geciktirilmesi veya farzlarından birinin geciktirilmesi sebebiyle son oturuştan sonra ard arda yapılan iki secde.
Setrü’l-avret  Namazda avret yerleri; erkeklerin en az göbekle diz kapağı arasını; kadınların, elleri, yüzleri ve ayakları hariç bütün beden ve uzuvlarını örtmesi.
Sünnet-i gayr-i müekkede  Peygamberimizin sürekli kılmadığı sünnet namazlar. İkindi ve yatsı namazlarının ilk sünnetleri.
Sünnet-i müekkede  Peygamberimiz farz ve vacipler dışında çok sık olarak kıldığı nafile namazlar.
Sütre  Önünden insan veya hayvanların geçmesi muhtemel olan açık bir yerde namaz kılan kişinin, önüne değnek veya başka bir şey dikmesi.
Şart  Namaza veya başka bir ibadete başlamadan önce yerine getirilmesi gereken görev. Mesela abdest namazın şartıdır. 
Şeklî cem’  Öğle namazını vaktin tam sonunda, ikindi namazını ise vaktin hemen başlangıcında kılarak iki namazı şeklen birleştirmektir. Şeklî cem, akşam ve yatsı namazları için de geçerlidir.
Şer’î  Şerîata / dine uygun. 
Şirk  Allah’a ortak koşmak.
Ta‘dîl-i erkân  Namazın rükünlerini hakkını vererek tam olarak yerine getirmek; mesela kıyamda dimdik, rükûda dümdüz, rükûdan tam doğrulunca ve iki secde arasında sübhânellahi’l-azîm diyecek kadar durmak.
Taharet  Temizlik.
Tahiyyetü’l-mescid  Mescidi selamlama / mescide saygı namazı, herhangi bir amaçla camiye giren kimsenin kıldığı namaz.
Tahmîd  Allah’ı övmek, el-hamdü lillah cümlesini söylemek.
Tavaf namazı  Hac’da tavafın hangi çeşidi olursa olsun, tavaftan sonra kılınan iki rekâtlık namaz.
Teheccüd  Gece namazı kılmak.
Telkin  Ölmek üzere olan kimseye kelime-i tevhidi söylemesini hatırlatmak.
Tesbih  Allah’ı noksan sıfatlardan uzak tutmak, sübhânellah cümlesini söylemek.
Teşrik tekbiri  Kurban bayramının arefe günü (9 Zilhicce) sabah namazından başlayarak bayramın 4.günü ikindi namazına kadar (13 Zilhicce) ikindi namazı dâhil farz namazlardan sonra toplam 23 defa “Allahu Ekber Allahu Ekber lâ ilâhe illâllâhü vallâhü Ekber Allahu Ekber ve lillâhi’l-hamd” cümlesini söylemek.
Teyemmüm  Su kullanma imkânı bulunmadığında, abdestsizlik, cünüplük gibi hükmî kirliliği gidermek maksadıyla temiz toprağa sürülen ellerle yüz ve iki kolun mesh edilmesi şeklinde yapılan hükmî temizlik.
Tilâvet secdesi  Okuma secdesi, Kur’ân’da 14 yerde geçen secde âyetlerinden birinin okunması veya dinlenmesi sebebiyle yapılması gereken secde.
Vâcip  Kesin olmayan bir delil ile yapılması istenen dinî görev.
Vatan-ı aslî  Kişinin doğup büyüdüğü veya sürekli kalmak üzere yerleştiği yer.
Vatan-ı ikâme  Kişinin 15 gün ve daha fazla kalmak üzere geçici bir süre için bulunduğu yer.
Vatan-ı süknâ  Kişinin 15 günden az kalmak üzere geçici bir süre için bulunduğu yer.
Zamm-ı sûre  Sûre ilave etmek, namazlarda Fatiha sûresinden sonra okunan sûre veya âyet.
Zevâid tekbir  Fazlalık tekbirler, bayram namazlarında farz tekbirlerin dışında alınan tekbirler.
Zeval  Güneşin semanın ortasından meyletmesi.
Zikir  Anmak, hatırlamak; dua etmek, Kur’ân okumak, namaz kılmak, tekbir, tesbih, tehlil cümlelerini söylemek gibi ibadetleri yerine getirmek suretiyle Allah’ı anmak. 
Zuhr-i Âhir namazı  Son öğle namazı anlamına gelen, Cuma namazının sahih olmaması ihtimalinden dolayı ihtiyaten kılınması kabul edilen öğle namazı.